Kadın olmak, her meslekte zor. Ancak kadın taksi şoförü olmak diğer mesleklere oranla daha zor! Sevgili İlknur Yılmaz ile İstanbul’da kadın taksi şoförlüğü hakkında kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
İstanbul’da 17 bin 395 taksi plakası var. Bu plakaların 2 bin 249’unun sahibinin kadın olduğunu, kadın taksi şoförü sayısının da 100-150 olduğu tahmin ediliyor. Bu kadınlardan biride değerli İlknur Yılmaz. İstanbul trafiğinde direksiyon sallayan cesur bir kadın. Kendisinin yaptığı iş tüm kadınlara örnek olacak nitelikte.
Kadınların her işte olduğu gibi bu işte de dikkatli olduğu gerçek. İlknur Yılmaz, bu işten ne kadar keyif aldığını röportaj boyunca yineliyor. Dilerseniz bir an önce röportaja geçelim.
1.Kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Ben İlknur Yılmaz, 48 yaşındayım. 2 çocuk sahibiyim. Daha önce ev hanımlığı yapıyordum. Hayat şartları beni taksi şoförlüğüne sürükledi. Ticari bir arabam olduğu için değerlendirmek istedim.
2.Kaç yıldır taksi kullanıyorsunuz ve neden?
Aslında 2000 yılından beri bu camianın içindeyim. Aralıklı olarak 5 yıldır şoförlük yapıyordum. Bu işe başlama nedenim sahibi olduğum ticari aracın başında durmaktı. Hiç pişman değilim, keşke daha önceden başlasaydım! Yaptığın işin hamurunda bulunmak zorundasın derlerdi. Bu kesinlikle doğru.
3.İlk durağa girdiğinizde nasıl hissettiniz?
İlk başta çok tedirgin oluyordum tabii.” Durağa nasıl gireceğim?” gibi endişelerim vardı. Ancak zamanla bu endişelerim kırıldı. Şimdi durağa girdiğimde “abla gel bir çay ısmarlayayım” gibi sözler duyuyordum. Ama en baştan itibaren asla bana önyargı ile yaklaşan bir taksici bile olmadı. Aksine “evet bizim bu duraklarda bayan şoförlere ihtiyacımız var.” Diye düşünen çok oldu ve pek çok duraktan iş teklifi aldım.
4.İstanbul’da kadın taksici olmak nasıl bir şey?
İstanbul’da kadın taksici olarak bazen endişelendiğim oluyor tabii. “Başıma bir iş gelir mi acaba” diye düşünmüyor değil insan. Bizde her taksici gibi olumlu veya olumsuz şeyler yaşıyoruz örnek vermek gerekirse trafik anlamında çok zorluk çekiyorum. Şahsi araçlar taksilerin hata yapmaması gerekiyormuş gibi sürekli kornoya basması, yol vermemesi gibi durumlar oluşuyor. Zaten biliyorsunuz İstanbul’da trafik çok yoğun. Güzel yanları da var tabii ki. Taksiye binen misafirlerim genellikle kadın ağırlıklı oluyor ve hemcinslerini görmekten mutlu oluyorlar, daha güvende hissettiklerini söylüyorlar. Erkek yolcular ise, şoför koltuğunda farklı bir yüz görmekten memnun ve kadınların daha çok taksicilik yapması gerektiğini söylüyorlar.
5.Bugüne kadar görev başındayken yaşadığınız en garip olay nedir?
Bir Pazar günüydü. Bu işe ilk başladığım gündü. Aslında daha öncesinde başlamak konusunda sürekli kendimle çelişiyordum. O gün karar verdim ve yola çıktım. Araba bendeydi, anahtarımı alıp evden çıktım. Öncelikle E-5’de dolaşmaya başladım. Kimse binmeye yeltenmeyince minibüs yoluna indim. İlk müşterimi aldım. Aslında müşteriyi almak ve almamak konusunda o an kararsız kalmıştım. Müşteri taksiye binince çok heyecanlandım. O an fark ettim ki ben ne yanıma bozuk para almışım ne de taksimetreyi açmayı biliyorum! Müşteriye, “ablacım ben taksimetreyi açmasını bilmiyorum” dedim. O da “sorun değil abla, internetten bakalım” dedi. Taksimetreyi sonunda açtık ama ben müşterinin gideceği yolu da bilmiyordum! Allahtan binen kişi çok hoşgörülü davrandı ve yolu tarif etti. Bir karar verip yola çıkmışım fakat hiç hazırlık yapmamışım. Varış noktasına geldiğimizde taksimetre 17 lira gösteriyordu. Genç bir çocuktu, 20 lira verip “üstü kalsın abla” demişti. O parayı hala saklarım!
6.İlk kadın Bitaksi şoförüsünüz. Peki Bitaksi uygulaması sizin için kolaylık mı oldu? Avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Bitaksi ile çalışmak tabii ki benim için iyi oldu. Sistem üzerine kurulu olduğu için gelen müşteri profilini görebiliyorum. Yoldan aldığın müşteridense sisteme dayalı bir müşteri almak işleri kolaylaştırıyor diyebilirim. Ancak her müşterinin başımın üstünde yeri var tabii ki!
7. Son olarak kadın taksicilere önerileriniz nelerdir?
Kadın taksicilere önerim, her işin bir zorluğu var. Binen müşteriler bazen korkutabiliyor ama korkudan çok taktir görüyorum. Yoldan geçen bir aracın camı açıp “helal olsun sana!” dediğine çokça kez şahit oldum. Bu iş sırf bu gurur ve taktir için yapılmaya değer. O yüzden yapmaya devam etsinler, emeklerine sahip çıksınlar.
Bize ayırdığı vakit için değerli İlknur Yılmaz‘a teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.
Yorum