Köşe Yazısı

Sosyal Medya Çılgınlığı

Instagram, Facebook, Twitter ve nicesi… Günümüzde bunlarsız bir gün hayal etmek neredeyse imkansız. Hayatımızın o kadar içindeler ki artık ne yaptığımızı, nerede olduğumuzu, kimle olduğumuzu ilk önce sosyal medyada paylaşıyoruz. Yediğimiz yemeklerden, kiminle olduğumuza kadar. Bence, sosyal medya asıl işlevini kaybetti ama biz ona yeni bir işlev kazandırdık. Eskiden, bu sosyal medya çılgınlığı yokken her şey daha mı güzeldi diye düşünmeden edemiyor insan. Bizler, teknoloji ve internet çağına doğduk. Doğmayanlar da bu çağa adapte oldular. Sosyal medya, kesinlikle kullanmayı bilenler için çok eğlenceli ve faydalı bir ortam. Her ne kadar faydası yok gibi gözükse de sosyal medyayı faydalı yapmak bizimle alakalı bir durum, nasıl ve ne için kullandığımızla alakalı. Takip ettiğimiz sayfalar, kişiler ve kurumlar kendi tercihimiz. Bu demek oluyor ki tercihlerimiz, sosyal medyayı ne amaçla kullandığımızı belirler ve bu önemli bir nokta.

Artık insanlar, her anını, her saniyesini sosyal medyada paylaşır oldu. Sosyal medyanın tek amacı bu mu gerçekten? Sosyal medyanın işlevi, insanların internet üzerinden birbiriyle iletişimini sağlamasıdır ama bu durum abartıya kaçtı ya da farklı anlaşıldı ülkemizde. Artık kimse gündelik hayatlarında birbiriyle eskisi kadar görüşmez oldu çünkü internet var. Instagram’dan yazışılabilir, oradan hal hatır sorulabilir. Ya da özel günler, bayramlar Facebook’tan kutlanabilir hale geldi. Bu durum oldukça üzücü. İnsanlar, hayatlarında iletişimsiz, sosyal medyada ise iletişim halinde olmaya başladı. 7’den 70’e herkesin bir Instagram ya da Facebook hesabının olması, çağa uygun olduğumuzu gösterse de bazen 6-7 yaşlarında bir çocuğun elinde akıllı telefon ile Instagram’da fotoğraf beğeniyor olması garip geliyor. Gerçekten bazen bu durumu çok düşünürüm çünkü o çocuğun oyuncaklarıyla oynaması gerekirken, o Instagram’da yaşıyordur hayatını. Günün büyük bir bölümünü internette, sosyal medya ortamında geçiren insanlar tanıyorum. Bu durum sadece bağımlılık ya da iletişim sorunlarına yol açmıyor. Aslında bu insanlar farkında olmadan sağlıksal problemler(psikolojik ve fiziksel) de yaşıyorlar. Toplum, sosyal medyaya bağımlı hale geldikçe toplumsal problemler de kaçınılmaz oluyor.

 Doğru Türkçe’yi unutmuş, internet dilini konuşan insanların sayısı küçümsenemez… “Değil” kelimesi yerine “diil” yazanlar ya da bir şekilde Türkçe kelimelerden kopup İngilizce kelimeler kullananlar gibi. En önemlisi, insanlar anın tadını çıkartmaktansa fotoğraf/video çekip internete yüklemenin en doğrusu olduğu fikrini benimsediler. Yaptıkları her şeyi koyan ünlüler ya da doğmamış bebeklerine Instagram açan aileler, özel gün davetiyelerini Facebook’tan gönderen insanlar ve dahası. Aslında interneti, sosyal medyayı doğru kullandığımızda o kadar faydasını göreceğimiz, kendimizi geliştireceğimiz bir ortam ki ama maalesef toplum bilinci bundan çok uzak. Günden güne sosyal medya bizi esir mi ediyor, yoksa biz bu gerçekte iletişimsiz, sanal dünyada iletişimli halimizden memnun muyuz? Düşünmeli…

Sırma Aleyna Adalı

Yorum

Click here to post a comment