The Social Dilemma Analiz
”Bir şey bedava ise ürün sensin”
İlk olarak 1970’li yılların başında ABD’deki televizyon reklamları için söylenildiği düşünülen bu söz, bugün içinde yaşadığımız dünyayı en iyi şekilde ifade etmek için kullanılabilir. Çünkü artık reklamlar yalnızca 1970’li yıllardaki gibi açıp karşısına geçtiğimiz televizyon ekranlarında değil, gözümüzü nereye çevirirsek orada olacak şekilde duruyor.
2019 yılında yapılmış Türkçe’ye çevirisi Sosyal İkilem olarak geçen The Social Dilemma adındaki belgesel de olarak bu konuyu ele alıyor. Belgeselde konuyu ele alanlar, bu konunun tam kalbinden gelenlerden oluşuyor.
“Dünya tarihinde hiçbir zaman birkaç yazılımcı milyarlarca insanın yaşamını şekillendirmemişti.”
Belgeselin ortalarına doğru eski Facebook çalışanı tarafından söylenen bu söz, beni çok etkiledi. Etkilenmemin nedeni bu sözün ‘fazlasının olup eksiğinin olmaması‘ndan kaynaklanmaktadır. Diğer bir deyişle, günümüz dünyasında hakikaten de milyarlarca insan artık silikon vadisinin çalışma ofislerinden yönetilebiliyor. Arzuları, istekleri, duygu ve düşünceleri tasarlanabiliyor.
Tüm bu konular ve fazlası Social Dilemma’da ‘eski’ üst düzey yönetici ve CEO’lar tarafından anlatılıyor. Ayrıca sosyal medya, kullanıcı ve reklamlar üçlemesi de algoritmaların gözünden bize aktarılıyor. Yazımın devamında yukarıda yazdıklarımın daha detaylı hâlini ve belgesel konusunda ‘çoğunluktan’ farklı düşündüğüm konulara değineceğim.
The Social Dilemma Fragman ve The Social Dilemma Türkçe altyazı
Çoğunluk eleştirisi: ‘’Madem kötüydü neden bu sisteme alet oldunuz? ‘’
Derste ve çevremde The Social Dilemma’yı izleyenler arasında bir şey fark ettim. Bu insanların çoğunluğu belgeselde konuşan eski CEO ve üst düzey yöneticileri çelişkili davranmakla eleştiriyorlar. Örneğin bu eleştiriyi yapanlar arasında şu görüş hâkim: “Madem tüm bu şirketler kötü neden bu sistemlerin gelişmesine öncülük ettiler? “ Ancak bu eleştiriyi yapanların belgeseli yeterince iyi takip etmediklerini ya da peşin hüküm vermeyi seven insanlar olduklarını düşünüyorum. Çünkü belgesele konuşanların ortak konusu etik kaygılarla işlerinden ayrılmış olmaları.
The Social Dilemma belgeselini biraz daha detaylı incelersek bu insanlar zaten iyi bir şey iyi amaçlayan ancak daha sonra yarattıkları şeyin insanlığa faydadan çok zarar getirdiğini fark eden bu nedenle de herkesin arzu ettiği kariyerlerinden ayrılan insanlar. Örneğin Facebook’un beğen butonunu ortaya çıkaran isimlerden birisi, ”bunun iyi bir sonuç için tasarlandığını” söylüyor. Ancak insanın yetinmeyi bilmeyen yönü devreye girdiğinde bu özellik kötü bir sonuca evrilebiliyor. Yine beğeni butonuna benzer şekilde filmdeki Snapchat kullanan ve filtredeki haline benzemeye çalışan kız da yine sistemin değil insanın yetinmeyi bilmeyen yönünden kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
Kısaca, The Social Dilemma izle diyebileceğim bir belgeseldir. Sistemi ya da birkaç yazılımcıyı suçlamak her ne kadar kolay ve mutluluk verici gibi görünse de bizler Homo Sapiensler olarak mantıklı düşünen ve sistemin bizi manipüle etmesine mani olacak zekaya sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ayrıca, bu sistemleri suçlamak yerine, her devirde neden beğenilmeye bu kadar kafayı takan canlılar olduğumuz üzerine kafa yormamız gerektiğini ve mantıklı davranabilirsek hiçbir algoritmada tarafından manipüle edilemeyeceğimizi düşünüyorum.
Kullandığınız uygulamalar bilgilerinizi nasıl pazarlanıyor? The Great Hack Analizi için bu içeriğimize de göz atabilirsiniz.
Yorum